İzinsiz ses kaydı almanın cezası Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında çeşitli suçlar teşkil edebilir ve buna bağlı olarak farklı cezai yaptırımları bulunmaktadır. İzinsiz ses kaydı almak sırası ile Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK 132), Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (TCK 133), Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK 134) suçlarından birinin oluşmasına
sebebiyet verebilir. Bu cezalar, ses kaydının alınma şekline, içeriğine ve paylaşılıp paylaşılmamasına göre değişiklik gösterir. Genel olarak izinsiz ses kaydı almanın cezaları şunlardır:
1. Haberleşmenin Gizliliğini İhlal (TCK Madde 132):
• Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Bu ihlal, haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır, yani iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası uygulanabilir.
2. Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK Madde 133):
• İki veya daha fazla kişi arasındaki aleni olmayan konuşmaları izinsiz olarak dinleyen veya herhangi bir teknik araçla kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Eğer bu konuşmaların içeriği üçüncü kişilere ifşa edilirse, verilecek ceza bir kat daha artırılır, bu da dört yıldan on yıla kadar hapis cezası anlamına gelebilir.
3. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK Madde 134):
• Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Bu ihlal, ses veya görüntülerin kayda alınması suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır, yani iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası uygulanabilir.
• Elde edilen kayıtların hukuka aykırı olarak yayılması halinde ise ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve dört bin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir.
Önemli Notlar:
• Konuşmanın Tarafı Olmak: Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, konuşmanın taraflarından birinin kendi konuşmasını kaydetmesi tek başına suç teşkil etmez. Ancak bu kaydın üçüncü kişilerle paylaşılması veya hukuka aykırı amaçlarla kullanılması durumunda suç oluşabilir.
• Delil Olarak Kullanım: Hukuka aykırı olarak elde edilen ses kayıtları genellikle mahkemelerde delil olarak kabul edilmez. Ancak, ani gelişen ve başka türlü delil elde etme imkanı olmayan durumlarda mahkeme takdir yetkisini kullanarak bu kayıtları değerlendirebilir.
• Adli Para Cezası: Bazı durumlarda, özellikle alt sınırın düşük olduğu suçlarda hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Ancak yukarıda belirtilen suçların çoğunda hapis cezasının alt sınırı genellikle bir yılın üzerinde olduğu için adli para cezasına çevrilme ihtimali düşüktür.
• Nitelikli Haller: Suçun kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi gibi nitelikli hallerde cezalar artırılabilir.
Sonuç olarak, izinsiz ses kaydı almak ciddi hukuki sonuçlar doğurabilecek bir eylemdir. Cezanın türü ve miktarı, olayın özelliklerine ve ilgili yasa maddelerine göre değişiklik gösterir. Bu nedenle, bu tür bir eylemde bulunmadan önce hukuki danışmanlık almak önemlidir. Ankara avukat hizmetimiz ile sizlere destek oluyoruz. Bizlerle iletişime geçerek hukuki sürecinizde destek alabilirsiniz.
Ses Kaydı Nasıl Yasal Olur?
Ses kaydı alan kişilerin o ana özel olarak zorunluluk hali bulunması durumunda ses, görüntü ve video kaydı alınması eylemi hukuka uygun kabul edilir. Hukuka uygun eylemler ise suç teşkil etmeyeceğinden söz konusu fiilleri gerçekleştiren kişiler cezalandırılmaz. Nitekim bunun da belli başlı şartları bulunmaktadır. Bir kişinin ses, görüntü ve video kaydı alabilmesi eyleminin hukuka uygun olarak kabul
edilmesi için zorunluluk hali şartlarının gerçekleşmesi gerekir. Zorunluluk halinin şartları aşağıda belirtildiği şekildedir.:
*Fiili gerçekleştiren kişinin kendisine veya yakınlarına yönelen bir tehdit, hakaret veyahut herhangi bir suç söz konusu olmalıdır. Kısacası kişi kendisine veya yakınlarına karşı önelmiş olan haksız bir eylemi bir daha o delile ulaşamama durumu oluşması halinde kayıt altına alabilecektir.
*Kişinin kendisine ya da yakınlarına yönelen saldırı kurgusal olarak değil, aniden ortaya çıkmalı ve gelişmelidir.
*Haksız saldırıya uğrayan kişinin yetkili makamlara başvuru imkânı bulunmamalıdır.
*Haksız saldırıda gerçekleşen ve kaybolma ihtimali bulunan delillerin muhafaza altına alınmasını sağlama amacıyla kayıt yapılmalıdır. Başka amaçlarla kayıt yapılması halinde söz konusu delil hukuka aykırı hale gelecektir. Ankara iş avukatı için iletişime geçebilirsiniz.
Eşler Arasında Ses Kaydı Suç Mu?
Anayasal bir hak olan özel hayatın gizliliği hakkı, kişiliğe bağlı bir haktır. Bilindiği üzere Türkiye’de temel hak ve özgürlükler Anayasa ile güvence altına alınmış olup, özel hayatın gizliliğinin sınırlandırılması ancak ve ancak Anayasa’da öngörülen haller dahilinde mümkündür. Kişilerin evlilik birliği içerisinde bulunması bu hakkın tamamen ortadan kaldırıldığı şeklinde yorumlanamayacaktır.
Evlilik birliği içerisinde bulunan tarafların birbirlerinin özel hayatına müdahale etmesi “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçunu meydana getirebilir. Ancak kişilerin içinde bulundukları şartlar, TCK m. 25/2 hükmünde düzenlenen “zorunluluk hali” oluşturduğu takdirde hukuka uygunluk nedeni bulunacağından söz konusu eylemler suç teşkil etmeyecektir.
İzinsiz Ses Kaydı Tazminat
İzinsiz ses kaydı almak, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında suç teşkil etmekle kalmaz, aynı zamanda mağdurun kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı için manevi tazminat taleplerine de yol açabilir.
Manevi Tazminat Talep Edilebilmesinin Şartları:
• Hukuka Aykırı Bir Fiil Olmalı: İzinsiz ses kaydı alma eylemi, yukarıda belirtilen TCK maddeleri uyarınca hukuka aykırı bir fiildir.
• Kişilik Haklarına Saldırı Olmalı: İzinsiz ses kaydı alınması, kişinin özel hayatının gizliliği, haberleşme özgürlüğü ve itibar gibi kişilik haklarına bir saldırı teşkil etmelidir.
• Zarar Meydana Gelmeli: Manevi tazminat talep edebilmek için, hukuka aykırı fiil sonucunda mağdurun manevi bir zarar görmüş olması gerekir. Bu zarar; üzüntü, elem, sıkıntı, itibar kaybı gibi soyut zararları kapsar.
• Nedensellik Bağı Olmalı: Meydana gelen manevi zarar ile izinsiz ses kaydı alma eylemi arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır.
Tazminat Davası:
İzinsiz ses kaydı nedeniyle kişilik hakları zedelenen kişi, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde manevi tazminat davası açarak zararının giderilmesini talep edebilir. Tazminat davasında, izinsiz ses kaydının alındığına, içeriğine, yayılıp yayılmadığına ve mağdurun yaşadığı manevi zarara ilişkin deliller sunulur.
Tazminat Miktarı:
Manevi tazminatın miktarı, somut olayın özelliklerine, mağdurun sosyal ve ekonomik durumuna, failin kusurunun ağırlığına ve ihlalin boyutuna göre hakim tarafından takdir edilir. Bu nedenle, izinsiz ses kaydı nedeniyle hükmedilecek tazminat miktarı her olayda farklılık gösterebilir. Yüksek Mahkeme kararlarında, benzer olaylarda verilen tazminat miktarları bir emsal teşkil edebilir ancak her dosya kendi
özelinde değerlendirilir.
Önemli Notlar:
• Hukuka Aykırı Delil: İzinsiz olarak elde edilen ses kayıtları, genellikle tazminat davasında davacı lehine delil olarak kullanılamaz. Ancak, davalı tarafın bu kayıtları ifşa etmesi veya kullanması durumunda bu durum davacının aleyhine değerlendirilebilir.
• Ceza Davası ve Tazminat Davası Farklıdır: İzinsiz ses kaydı alma eylemi nedeniyle ceza davası açılması, mağdurun ayrıca tazminat davası açmasına engel teşkil etmez. Bu iki dava birbirinden bağımsız süreçlerdir.
Sonuç olarak, izinsiz ses kaydı almak hem cezai sorumluluk doğurabilir hem de mağdurun manevi tazminat talep etmesine neden olabilir. Tazminat miktarı olayın özelliklerine göre değişiklik gösterir ve bu konuda hukuki destek almak önemlidir. Ankara tazminat avukatı ile tazminat davanız sürecinde daha doğru bir süreç ilerletebilirsiniz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İzinsiz Ses Kaydı Delil Olur mu?
İzinsiz ses kaydının mahkemelerde delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı, Türk hukukunda tartışmalı bir konudur ve kesin bir “evet” ya da “hayır” cevabı vermek zordur. Genel prensip olarak, hukuka aykırı olarak elde edilen deliller mahkemede delil olarak kabul edilemez. Ancak bu prensibin bazı istisnaları ve Yargıtay’ın farklı yaklaşımları bulunmaktadır.
Genel Prensip: Hukuka Aykırı Delil Yasağı (CMK Madde 217/2)
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 217. maddesinin 2. fıkrası açıkça şunu belirtir: Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. İzinsiz ses kaydı da genellikle hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği için bu kapsamda değerlendirilir.
İstisnai Durumlar ve Yargıtay’ın Yaklaşımı:
Ancak Yargıtay’ın bazı kararlarında, somut olayın özelliklerine göre izinsiz ses kaydının delil olarak değerlendirilebileceği yönünde içtihatlar oluşmuştur. Bu istisnai durumlar genellikle şu şekilde özetlenebilir:
• Başka Türlü Delil Elde Etme İmkanının Olmaması (Zorunluluk Hali): Mağdurun kendisini savunması veya bir suçu ispatlaması için başka hiçbir delil elde etme imkanının olmadığı, ani gelişen ve başkaca delil elde etme olanağı bulunmayan durumlarda, izinsiz ses kaydı sınırlı ölçüde delil olarak değerlendirilebilir. Bu durumda bile, kaydın içeriği ve elde ediliş şekli titizlikle incelenir ve mahkemenin takdir yetkisi ön plandadır. Örneğin, taciz veya tehdit gibi durumlarda, mağdurun olayı kanıtlayacak başka bir delili yoksa, gizlice aldığı ses kaydı mahkeme tarafından dikkate alınabilir.
• Konuşmanın Tarafı Olmak: Yargıtay’ın bazı kararlarında, konuşmanın tarafı olan kişinin kendi konuşmasını kaydetmesinin tek başına hukuka aykırı olmadığı, dolayısıyla bu kaydın delil olarak kullanılabileceği yönünde görüşler bulunmaktadır. Ancak bu görüş, kaydın üçüncü kişilerle paylaşılması veya hukuka aykırı amaçlarla kullanılması durumunda değişebilir.
• Kamu Yararı ve Hak Arama Özgürlüğü: Bazı durumlarda, izinsiz ses kaydının kamu yararını ilgilendiren önemli bir gerçeği ortaya çıkardığı veya mağdurun temel hak ve özgürlüklerini koruma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle delil olarak kabul edilebileceği yönünde argümanlar ileri sürülmektedir. Ancak bu durum da mahkemenin titiz değerlendirmesine tabidir.
Özetle:
• Genel kural: İzinsiz ses kaydı hukuka aykırı delildir ve mahkemede delil olarak kabul edilemez.
• İstisnalar:
o Başka delil elde etme imkanının olmaması (zorunluluk hali).
o Konuşmanın tarafı olmak (tartışmalı).
o Kamu yararı ve hak arama özgürlüğü (sınırlı).
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
• Her somut olay kendi özelinde değerlendirilir.
• Mahkemenin takdir yetkisi önemlidir.
• İzinsiz ses kaydının delil olarak kabul edilip edilmeyeceği yargılama sürecinde netleşir.
• Hukuka uygun delil elde etme yollarına başvurmak her zaman öncelikli olmalıdır.
SIK SORULAN SORULAR
Telefonu Hoparlöre Almak Suç Mu?
Telefonun hoparlöre alınıp konuşmanın başkalarına dinletilmesi harbeleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturacaktır. Suçun gerçekleşmemesi için sesi dinletilen kişinin bu duruma rıza göstermesi gerekmektedir.
Ortam Dinleme Yasal Mı?
Konuşmaların casus yazılımlarla veya dinleme cihazları ile tarafların rızası olmaksızın dinlenilmesi suç oluşturacaktır. Söz konusu eylemin gerçekleşmesi durumunda TCK Madde 133 uyarınca dinleme yapan kişinin yargılanması söz konusu olacaktır.
Kamerada Ses Kaydı Yasal Mı?
Hayır yasal değildir. TCK m. 133 hükmünde düzenlenen “kişilerin konuşmalarının dinlenmesi ve
kaydedilmesi” suçu meydana gelir. Söz konusu kayıt ile beklenen faydanın ses kaydı olmaksızın görüntü
kaydı ile elde edilebileceği hallerde ses kaydının da yapılması buradaki dikkat edilmesi gereken kriterdir.